Benim Hikâyem – Çocukluk Yılları

Hikâyemin ilk bölümü için en başa, çocukluk yıllarıma dönmek istiyorum. Çünkü insanı şekillendiren en önemli yıllar bence oralar.

İstanbul Bakırköy’de doğdum. Çocukluğum, toplamda iki kez taşındığımız üç kiralık evde geçti. Belki de o yüzden hiçbir eve tam anlamıyla “bizim evimiz” gözüyle bakamadım. Ama bu durum bana esneklik ve uyum yeteneği kazandırdı.

Babam iktisat fakültesi mezunuydu. Ticaretle uğraştı, iş kurdu, battı, yeniden başladı. İki kez iflas etti ama hiçbir zaman yılmadı. Bugün dönüp bakınca, babamın azmini ve “yeniden başlayabilme” cesaretini hayatımda çok önemli bir ilham kaynağı olarak görüyorum.

Annemin hikâyesi ise başka bir açıdan içimde derin izler bıraktı. Okumak istemiş ama ailesi izin vermemiş. Ortaokuldan sonra eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmış. Yıllar sonra dışarıdan lise bitirdi. 1980’de babamla evlenip İstanbul’a taşınacağı sırada darbe olmuş, tayinler durmuş, o da maliyedeki işinden ayrılıp ev kadını olmuş. Yani annemin yolunu aslında bir darbe şekillendirmişti. Belki de bu yüzden ben hep özgürlüğün, eğitimin ve fırsat eşitliğinin önemine inandım.

Çocukluğumda büyük ayrıcalıklarım olmadı. Devlet okullarında okudum. O yıllar çok parlak bir öğrenci değildim ama meraklıydım. Hayatın bana daha ileride açacağı kapıları henüz bilmiyordum.

Bugünden bakınca, çocukluk yıllarım bana şunu öğretti: Hayat kolay değil ama insana çok şey öğretiyor. Önemli olan düşmek değil, düştüğünde kalkabilmek.

Aile kategorisine gönderildi | Yorum yapın

2012’den 2025’e: Benim Yolculuğum

İlk yazımda “13 yıl sonra yeniden buradayım” demiştim. Bu yazıda ise o yıllar neler getirdi, neler götürdü, biraz anlatmak istiyorum. Çünkü hem benim için bir kayıt olsun, hem de yeni başlayan okuyucular hikâyemin devamını bilsin.

2012 – Yeni Başlangıçlar

İTÜ’de ve farklı şirketlerde yazılım ekibi liderliği yaptıktan sonra kendi yolumu çizme kararı aldım. 2012’de Abidos’u kurdum. O zamandan beri teknoloji alanında üreten, geliştiren, hayal kuran bir tarafım hep canlı kaldı.

2015 – Dostluklardan Doğan İşler

Hayat bana değerli dostluklar kattı. 2015’te bunlardan biriyle yollarımız Bunsar’da kesişti. O günden bu yana yönetim kurulunda yer alıyor olmak, birlikte üretmenin başka bir boyutunu gösterdi bana.

2017 – Bitexen’in Doğuşu

Üniversiteden tanıdığım arkadaşlarımla birlikte Bitexen’i kurduk. Türkiye’nin kripto ekosisteminde önemli bir yere ulaşması, bizler için gurur verici bir deneyimdi. Zamanla çoğunluk hisselerimi devrettim, sonra tamamen ayrıldım. Ama geriye değerli bir tecrübe ve iz bırakan bir yolculuk kaldı.

2020 – Pandemi ve Yeni Ufuklar

Pandemi hayatlarımızı alt üst etti. O dönemde Londra merkezli sanat eseri yatırım platformu Mintus’u kurduk. “Technical Co-Founder” ve “CTO” olarak üç yıl boyunca oradaydım. Hem sanat hem teknoloji dünyasını birleştirmek heyecan vericiydi.

2023 Sonrası – Geriye Dönüş ve Devam

2023’te Mintus’tan ayrıldım. Şu anda Abidos çatısı altında üç farklı projeyi yönetiyorum. Yıllar boyunca işlerin gelip geçtiğini, ama insanın içindeki üretme ve fayda sağlama isteğinin hiç bitmediğini bir kez daha anladım.

Aile ve Hayatın Öğrettikleri

Bu yıllar sadece işten ibaret değildi. Evlenmek, üç çocuğun büyümesine tanıklık etmek, annemi genç yaşta kaybetmenin bıraktığı iz… Hepsi beni ben yaptı. İş hayatındaki başarı ve başarısızlıkların ötesinde, insanın en çok “insan olmayı” öğrendiği bir dönemdi aslında.


Şimdi 2025’te yeniden bloguma dönerken görüyorum ki, 2012’den bu yana çok şey değişti ama bir şey aynı kaldı: üretmeye, paylaşmaya ve fayda sağlamaya duyduğum inanç.

Teknoloji kategorisine gönderildi | Yorum yapın

13 Yıl Sonra Yeniden

Merhaba,

Blogumun son yazısına baktım, tarih 2012. Aradan tam 13 yıl geçmiş. Bir ömür gibi ama aynı zamanda göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir zaman… O yıllarda yazarken çok daha gençtim, hayatımın büyük kısmı önümdeydi. Sonra bir şekilde yazmayı bıraktım, işlerin, sorumlulukların ve hayatın koşuşturması içinde blog hep arka planda kaldı.

Bugün dönüp bakınca görüyorum ki, aslında yazmayı özlemişim. Belki de bu geçen yıllar bana çok şey kattı ve artık anlatacak daha fazla hikâyem var.

2012’den bu yana neler oldu? Kısaca:

  • Kendi girişimlerimi kurdum, battım, çıktım, yeniden başladım.
  • Çok değerli dostluklar kazandım, bazılarını yolda bıraktım.
  • Anneliğin-babalığın anlamını keşfettim; üç çocukla hayatın ne kadar yoğun ama bir o kadar da öğretici olduğunu gördüm.
  • Pandemi geldi, hepimiz gibi benim de hayatımı bambaşka bir yöne savurdu.
  • Birçok projede iz bıraktım; bazıları büyüdü, bazıları değişti ama hepsi bana çok şey öğretti.

Şimdi yeniden buradayım. Bu kez “düzenli yazacağım” diye söz vermek istemiyorum, çünkü hayatın sürprizlerini biliyorum 🙂 Ama şunu söyleyebilirim: İçimde yeniden paylaşma isteği var.

Bundan sonra bu blogda hem kendi hikâyemi, hem girişimcilik yolculuklarımı, hem de kişisel hayatta bana ilham veren şeyleri yazmak istiyorum. Belki de yıllar sonra bu kez daha çok “kendim için” yazacağım.

Okuyan herkese teşekkür ederim. Yeniden burada olmak güzel.

Aile kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın